Ekonomik büyümede yavaşlama, işsizlikte artış ve ticaret savaşının etkileri…
OECD’nin (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) yayınladığı son Kanada Ekonomik Raporu, ülke ekonomisine dair dikkat çekici değerlendirmeler içeriyor.
Kanada bu yıl teknik anlamda bir resesyondan kıl payı kurtulabilir, ancak iş gücü piyasasında önemli sarsıntılar bekleniyor.
🔻 İşsizlik Oranı Yükseliyor
OECD’ye göre 2025 yılı sonuna kadar Kanada’da işsizlik oranı %7,1’e ulaşacak.
2026’da ise bu oranın %7,3’e kadar çıkması bekleniyor. Nisan ayında yayınlanan Kanada İstatistik Kurumu verileri de bu öngörüleri destekler nitelikte: İşsizlik oranı %6,9 olarak açıklandı — bu, Mart ayına göre %0,2’lik bir artış anlamına geliyor.
Ticaret savaşları ve ABD ile yaşanan gümrük tarifesi krizleri, iş gücü piyasasındaki bu zayıflamanın en büyük nedenleri arasında gösteriliyor.
💼 Resesyon Kapıda mı?
OECD, Kanada’nın 2025 yılında %1 oranında ekonomik büyüme kaydedeceğini öngörüyor. Ancak bu büyüme yılın ikinci çeyreğinde küçülmeye, üçüncü ve dördüncü çeyreklerde ise durağanlığa (0 büyüme) işaret ediyor.
Teknik olarak resesyon, üst üste iki çeyrek boyunca ekonominin daralmasıyla tanımlanır.
Bu nedenle Kanada’nın resesyonu çok küçük bir farkla atlatabileceği düşünülüyor.
TD Bank Group ekonomistleri ise ikinci ve üçüncü çeyreklerde ekonomik daralma yaşanabileceğini, fakat bu sürecin ne kadar ağır geçeceğinin federal hükümetin alacağı önlemlere bağlı olduğunu belirtiyor.
📉 Kişi Başı GSYİH ve Verimlilik Sorunu
OECD raporunda dikkat çeken bir diğer konu ise kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH).
Pandemi sonrası toparlanmaya rağmen Kanada, özellikle ABD gibi gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmaya devam ediyor.
Bunun en büyük nedenlerinden biri olarak yüksek nüfus artışı gösteriliyor.
Pandemi sonrası dönemde göçle artan iş gücü arzı, aynı oranda verimlilik artırıcı yatırımlarla desteklenmedi.
Ayrıca, göçmen nüfusun büyük kısmının düşük vasıflı ve geçici statüde çalışanlardan oluşması, üretkenlik artışını sınırladı.
🏗 İç Ticaret Engelleri Kalkmalı
OECD, Kanada’nın üretkenliğini artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak için eyaletler arası ticaret bariyerlerinin kaldırılması gerektiğini vurguluyor.
Bu adım sadece ABD dışındaki büyük pazarlara açılmak için değil, ülke içi ekonomik entegrasyonu güçlendirmek için de kritik.
Başbakan Mark Carney’in seçim kampanyasında tanıttığı “One Canadian Economy” (Tek Kanada Ekonomisi) girişimi de bu doğrultuda atılmış bir adım.
Dominic LeBlanc’ın bu süreci eyaletlerle yürütmek üzere atanması, federal hükümetin konuya verdiği önemi gösteriyor.
OECD raporunda bu konuda şu ifadeler yer alıyor:
“Eğer bu gümrük tarifeleri, Kanada’daki yapısal sorunların çözülmesine vesile olursa — örneğin iç pazarı güçlendirme gibi — bu durum uzun vadede pozitif sonuçlar doğurabilir.”
🌎 İklim Değişikliği ve Konut Krizi de Gündemde
Raporda, iklim değişikliğine adaptasyon, konut ulaşılabilirliği ve iş dünyasındaki verimlilik gibi konuların da bu yıl zayıflama eğiliminde olacağı belirtiliyor.
Konut krizi, özellikle büyük şehirlerde yaşam kalitesini tehdit eden en önemli sorunlardan biri olmaya devam ederken; iklim değişikliğine yönelik yatırımların yetersizliği, Kanada’nın çevresel sürdürülebilirlik karnesini zayıflatıyor.
📊 Sonuç: Kritik Bir Eşik
OECD’ye göre Kanada ekonomisi, ticaret savaşları ve yapısal sorunlar nedeniyle zor bir dönemden geçiyor.
Ancak doğru politikalar ve iç pazarda atılacak adımlarla bu dönemi krize dönüşmeden atlatmak mümkün.
Bir yandan işsizlik artarken, diğer yandan resesyon riski ile başa çıkmaya çalışan Kanada için önümüzdeki aylarda açıklanacak yeni veriler, ekonominin yönünü netleştirecek.
📅 Bir sonraki GSYİH raporu 30 Mayıs’ta açıklanacak. Bu rapor, hem Mart ayı hem de 2025 yılının ilk çeyreği verilerini içerecek.