Yer kürenin biraz kuzeyinden herkese merhaba!

Bakıyorumda, ne çok zaman geçmiş yolculuklara dair yazmayalı. Oysa bir vakitler Akdeniz’in tuzuyla beslenirdi kelimelerim. Sonra bir gün, güneşin altında, Olimpos’un antik taşlarından ördüğüm yuvama selam edip bir uzun uçuş okyanuslar aştım. Yurdum varsın orda dursun; ben şimdi Yeni Fransa’da, içimde uzak kıtaların keşif heyecanıyla Montreal sokaklarını arşınlayan bir gezginim.

🌃 Montreal, Yeni Ufuk

Evvel zaman içinde, üç tarafı denizlerle çevrili bağımsızlığıyla meşhur Brittany topraklarında Jacques-Cartier adında bir kaşif yaşarmış (Fransızca’da  “jak” diye çağırılıyor bu isim). Ünlü bir denizciymiş vesellam. Pek çok soylu onu, yaptığı keşif gezileri sonrası çizdiği haritalarından tanırmış. Bizim Jacques, 41 yaşına bastığında ülkesinde olmadık bir olay cereyan etmiş. Yaklaşık 600 yıl özerkliğini korumuş olan Brittany dükalığı, 1. Francis’in tacına boyun eğerek 1534’te Fransa Krallığına katılma kararı almış. Gözü pek kral, aynı yıl bizim denizciyi huzuruna çağırarak ona büyük bir görev vermiş: Uzak kıtaların keşfi! İşte, Jacques-Cartier’in öncülüğünde o yıllarda gerçekleştirilen keşifler, Fransa Krallığının bugünkü Kanada topraklarına kadar uzanmasını sağlamıştır.

Ama durun, bu tarih deryasına şimdi çok da dalmayalım. Jacques’in hikâyesi başka bir masala kalsın. Bugün size başka bir yolculuğu anlatmak istiyorum; benim yolculuğumu.

🪴Montreal, Yeni Ev

Sonbaharın kokusunu hala üstünde taşıyan bir günde ulaştım bu şehre. Daha ilk geceden evimin kapısını dostluğa açtım: Kanada Geyikleri’nden Evren Başer ve tayfası Berkay bize konuklardı. Evren ile dostluğumuzun tohumu daha biz Antalya’da iken atılmıştı. Alime ile kurduğumuz mütevazi rakı soframızdan alo demiştik kendisine. Gelecek projelerden, ortak fikirlerden bahsetmiştik. Şimdi kanlı canlı bir arada, Alime’nin hazırladığı uzak doğu sofrasının etrafına kurulmuştuk.

Evren, 4000Km yapacakları Tesla’nın bataryasına söverken, arada muhabbet ediyor, Alime’nin asya mutfağını çubukluyor, dost oluyorduk. O gece Kanada Geyikleri’nin Montreal hattı raylarını örülmeye başlamıştı diyebiliriz. Laf lafı açtı, fikirler uçuştu, Montreal hattı sessizce raylarına oturmaya başladı.

Evren Baser ve Alime Büyük röportajı

O akşam Evren, Alime ile oldukça samimi ve derinlikli bir röportaj gerçekleştirdi. Malumunuz, Alime’nin uzun yıllardır üzerinde çalıştığı projesi “Ağrısız Sex Konuşmaları”, bu kez Kanada’da yankılanacak. 6 Aralık’ta Toronto’da düzenlenecek bu talk şov için hem tanıtım hem de bir dost sohbeti niteliğinde güzel bir buluşma oldu. Kah gülüştük kah düşündük, pelvik taban fizyoterapisinden toplumsal tabulara uzanan keyifli bir diyalog aktı gitti. Sohbetin ardından, kamerada Berkay, mikrofonda bu kez ben evi gezdik. Bitkilerle dolu salonumuzdan balkondaki bir zamanlar Body Ekrem hocamızın olimpiyatlara katıldığı stadyum ve akçaağaç manzarasına kadar Montreal’deki evimizin sıcaklığına şahit oldular.

Ertesi sabah, kahvaltı sonrası yeni yolculuklarına uğurladık onları. 4000 kilometrelik Tesla maceralarına New Brunswick rotasıyla devam ettiler. YouTube’ta “TESLA İLE 4000 KM ATLANTİK GEZİSİ” başlığıyla bulabilirsiniz, İlk bölümde evimizden kareler de var!

🤔 Veda mı Başlangıç mı ?

Her yolculuk biraz veda, biraz başlangıç… Montreal bana yeni bir dil, yeni dostluklar ve tanıdık olmayan sokaklarda içimi ısıtan hikâyeler sundu. Eğer sizin de kalbinizde göçebe bir yan varsa, pusulanız bazen yalnızca iç sesiniz olsun. Belki bir sabah siz de kendinizi, Fransızca sokak isimleri arasında, karla kaplı bir kaldırımda bulursunuz.

Ve o zaman, bilin ki başka bir seyyah çoktan o yoldan geçmiş, size içten bir “hoş geldin” bırakmıştır.