“Pandeminin ilk başladığı dönemde bir restoranının et işleme bölümünde görev yapmaktaydım. Bildiğiniz kasaptım yani. Karantina sırasında evde başlayan süreç beni yeni içerikler keşfetmeye yönlendirdi. Bunlardan biri de Kanada Geyikleri oldu.”

Kanada Geyikleri’nin hesabına düşen bir çok e-postadan biri olan Özer Bey’in e-postası bu şekilde başlıyordu. Hemen dikkatimi çekti ve 3 paragraf süren yazıyı bir çırpıda okudum. Eğer okumadıysanız şuraya bırakayım, isterseniz okuduktan sonra devam edelim.

Kasaplık Mesleğimle Kanada’ya Nasıl Geldim?

Okurken bir çok güzel duyguya kapıldım. Öncelikli olarak bize söyledikleri, içeriklerimizden yaralanma şekli ve tabii ki bunları uçaktan yazıyor oluşu beni baya etkiledi. Çünkü aynı zamanda bir başarı hikayesi okuyordum; çoğu kişinin “yapabileceğini sanmıyoruz, çok zor” demesine rağmen başarması, en zor yol gibi gözükenden gitmesi ve sonunda Kanada topraklarına ayak basması gerçekten harika. Hem de direkt bildiği ve hayatımızın bir parçası gibi gözüken bir işle bunu yapması daha da dikkat çekici.

Özer bey yazdıklarını bize teşekkür etmek için göndermişti sağ olsun ama bu e-postada kalamazdı. Rica ettik ve biraz daha detay ekleyerek yazıyı genişletti ve kanadageyikleri.com‘da yayınlamamıza izin verdi. Bir çok kişiye ilham verdiğine, bir şekilde yol gösterdiğine, en önemlisi bilgi kaynaklarının kullanılması konusunda ben dahil bir çok kişinin kafasında ışık yanmasına sebep olduğuna eminim.

Özer bey direkt bize mesaj atabilir ve kasap olarak Kanada’ya nasıl geleceğini de sorabilirdi. Biz de çok büyük ihtimal, bu konunun bizi aştığını, profesyonel bir yardım alması gerektiğini, spesifik olarak meslekler hakkında bir şeyler dememizin zor olduğunu söylerdik. Yalan da değil, bir çok kişiye bu şekilde mesaj atmak zorunda kalıyoruz, çünkü her zaman dediğimiz gibi biz dijital medya alanında çalışan, işi içerik üretmek olan ve Kanada hakkındaki çoğu bilgiyi olabildiğince profesyonellerden alarak içerik yaratan iki kişiyiz. Bazen bildiğimiz sorular için bile vaktimiz olmuyor ama yine olabildiğince bilen kişilere veya bilgi kaynaklarına yönlendirme yapmaya çalışıyoruz. (Eray eğitim sektöründen gelme olduğu için birebir de bu konuda yardımcı olduğu çok olmuştur ama yönetmesi gereken bir şirket var, o da yetişemiyor bazen yardıma. )

Özer bey ise bunun farkına bizim haberimiz olmadan, daha doğrusu önceden bize sormadan çok iyi varmış ve ürettiğimiz içeriklerle bilgiye aracı olduğumuzu, alınması gereken bilgilerin videoların, yazıların içerisinde olduğunu görmüş ve bunları alarak kendine bir harita çizmiş. Ben de kendimi bu yazıyı yazarken buldum, çünkü ilk kez anlatmak istediklerimizi, deneyimlenmiş bir şekilde, güzel cümlelerle karşımda bulmak bir “wow” etkisi yarattı.

Sadece yazılımcılar mı iş teklifi alır?

Şöyle bir soru da sorulabilir: Kasap olduğu için de mi dikkat çekti? Evet, kesinlikle. Çünkü ofislerde çalışan, belki beyaz yaka diyebileceğimiz, teknoloji sektöründen, yazılımcılardan, programcılardan çok fazla böyle hikayeye tanık oluyoruz. Onlar için de kolay değil bu süreçler, hemen hemen aynı yollardan geçiyorlar ama günümüzde “yazılımcı olursan şansın var” cümlesine çok alıştığımız için; kasaplar, marangozlar, elektrik teknisyenleri vb. bir çok el becerisi, teknik bilgi gerektiren mesleklerden birileri iş teklifi alarak gelince daha da dikkat çekiyor. Eyaletlerin bu meslekler konusunda ciddi işçi açıkları var aslında, araştırmak, kovalamak ve tabii biraz da İngilizce gerekiyor.

Sonuç olarak Özer bey, bize ilk mesajını bu şekilde atmış oldu, aslında bizimle içerikler aracılığı ile hep iletişimdeydi ve sonuca ulaştığında da artık buna dile getirdi. Kendisi şimdi Toronto’da, kasap olarak çalışıyor ve yakında umarız videolarımızdan birine de konuk olacak. (İki bira da yuvarlayacağız)

Eminiz onun ki gibi daha bir çok hikaye var, hayallerine ulaşan, hedeflerini gerçekleştiren, farklı bir yoldan giden, ‘bu şekilde gidemezsiniz’ sözlerini dinlemeyen insanlar. Biz onları bulmaya, hikayelerini anlatmak için platformlar sunmaya ve bu şekilde bilgiye, ayrıca da belki biraz motivasyon için aracı olmaya devam edeceğiz. Bu şekilde gelen her e-posta da bizi ayrıca mutlu edecek, bir işe yaradık hissi etrafımızı saracak.

İçimi yine döktüğüme göre artık ben kurgu masasına oturayım, pazar günkü Youtube bölümünde evime konuk olacaksınız. Haberiniz olsun.

Yorum bırak