YouTube kanalımızda yaptığımız ” Kanada’da Eğitim Serileri“ne web platformumuz üzerinden de devam ediyoruz. Hem okul tanıtımları yapıyoruz, hem de son bilgileri olabildiğince sizlerle paylaşıyoruz. Yeni bir röportaj serisine de başladık. Buraya gelmiş, eğitim alan, ya hala eğitimi devam eden ya da eğitimi sonrasına kendine yeni bir hayat kurmuş öğrenci-göçmenlerle ile konuşacağız, yol gösterici bilgilerin peşine düşeceğiz.

İlk konuğumuz da 2021 Mayıs ayında Toronto’ya gelen, hem okuyup hem de çalışan Mişel! Hadi onu tanırken, Kanada serüvenine de bir göz atalım!

İyi okumalar!

Seni biraz tanıyabilir miyiz?

Adım Mişel. 36 yaşındayım. 2021 Mayıs ayında Toronto’ya uluslararası öğrenci statüsünde geldim. Geliş amacım yeni bir sayfa açmak ve yeni bir kariyer seçimi yaparak finans sektöründe uzmanlaşmak aslında. Çalışmalarım sonrasında da bunun nereye gideceğini göreceğiz işte. Başka bir ülkede yaşama isteğim her zaman vardı. Çünkü Istanbul’dayken de sosyal olarak ve iş açısından hep uluslararası bir çeşitlilik bulunan çevrelerde yer almak istedim. İşin temelinde bu var ancak kötüleşen ekonomik şartlar, iş hayatını ve genel olarak yaşamayı zor kılan birçok faktör de bu süreçte ilerlememe sebep olan itici güç oldu.

Buraya geldiğimde okulun ilk dönemini online olarak bitirmiştik, dolayısıyla ulaştığımda 14 günlük bir karantina sürecinden sonra ikinci dönemi okudum. Bu esnada bulabildiğim işlerde çalışmak istedim. Buraya belirli bir altyapı ve birikimle geldim. Danışmanlık, finans, müşteri ilişkileri ve satış çerçevesinde edindiğim profesyonel deneyim ve iyi seviyede konuşabildiğim İngilizce bilgim var. Bu da bir anlamda öğrenciliğim devam ederken finans sektöründe iş bulmama vesile oldu diyebilirim. Şu anda üçüncü dönem derslerini alıyorum, bakalım gelecek not ortalamasına göre Co-op (stajlı) çalışma süresini başlatıp, sonrasında adım adım PR sürecine kadar gelmeyi hak edip, burada kalıcı olabilmeyi umuyorum tabii ki herkes gibi.

Neden eğitim için Kanada’yı tercih ettin?

Kanada’yı tercih etmemin sebebi buradaki kademeli göçmenlik imkanı. Okula yazıl, mezun ol, 3 yıl çalışma izni al, puan topla sonra PR’a başvur. Diğer bir sebebi de buraya daha önce ayak basan geniş çevremizden başka tanıdıkların olmasıydı. Bilirsiniz ihtiyaç halinde bir telefon uzağında olan insanların bulunması önemli olabiliyor bazen.

Ne kadar masraf yaptın?

Yani tam bir net figür yok ortada ama öğrenim ücreti üzerinden konuşursak, şu ana kadar CA$25,000+ üzeri diyebilirim.

Bu konuda nasıl bir destek aldın?

Esasında yüksek öğrenim yolu ile gelmeden önce, iş teklifi ve relokasyon ile gelmeyi denedim. Birçok başvuru yaptım ve bunlardan bir tanesi ağır bir şekilde ders çıkarmama sebep olan bir olayla sonuçlandı. Yaşadığım negatif deneyim de on/off modunda götürdü bir süre. Gitmek ve kalmak seçenekleri arasında bir süre çalkalandıktan sonra yüksek öğrenimin daha uygun ve emin bir yol olacağını söyleyen çevremden aldığım tavsiyeler doğrultusunda birçok danışmanlık firması ile görüştüm.

Beşiktaş’taki EğitimAl firması ile de bu zamanlarda tanıştım. Güzel bir şans oldu onlar ile çalışmak. Empati kurarak anlayışlı yaklaşımlarından tutun, bütün süreçleri, getirileri ve riskleri en ince detayına kadar net bir şekilde izah edebilmelerine kadar benimle kurdukları tüm iletişimden memnun kaldım ve bu şekilde bir güven oluştu. Bu şubeden Funda Hanım’ın bende yeri bu yüzden ayrıdır onu da belirteyim. Okul seçimi, başvuruları, belge hazırlıkları, vize başvurusu ve takibi derken her anlamda yardımcı oldu sağolsun. Tüm süreçleri benim kadar sıkı takip edip iletişimi hiç aksatmadı.

Hangi okulda eğitim alıyorsun, memnun musun?

Lambton College bünyesinde Financial Planning & Wealth Management (Finansal Planlama ve Varlık Yönetimi) bölümünde okuyorum. Co-op programı bu da. Yani stajın eğitime dahil olduğu bir program. Eğitim profesyonel finans hayatına girişe hazırlamaya odaklanmış, akademik bir eğitim değil. Bu program özelinde konuşarak şunu da eklemeliyim: öğretim üyeleri de mesleklerinde yüksek yerlere gelmiş deneyimli insanlar ama akademik unvanları bulunmuyor. Herkesin profesör diye hitap ettiği öğretmenlerimizde Ph.D. bulunmuyor. Bu öğretmenlerin birçoğu aynı zamanda Seneca College ve George Brown College gibi diğer okullarda da eğitim veriyorlar.

Genel olarak, soru sormayı ve sorgulamayı teşvik eden öğretmenler var benim deneyimimde. Konu anlatılırken detaya önem verilir, üstünkörü üstü çizilip geçilmez, pekiştirmek için birkaç defa örneklendirilir, yeri geldiğinde kendi deneyimlerinden paylaşırlar. Özellikle teknik analiz, hisse takibi, ekonomik indikatörleri yorumlamak ve piyasanın güncel durumunu ve geleceğini analiz etmeye yarayacak yöntem ve kaynakları paylaşırlar, haberiniz olur. Yani bu sektörde öne geçmenize yardımcı olmak veya geride kalmamanızı sağlamak  için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Aynı zamanda bu alanda öğrencilerin Kanada’daki hayatını kolaylaştıracak finansal ipuçları da verirler. Yani belirli bir eğitim çerçevesi varsa, ilgilenen ve değer veren herkes için o çerçevenin dışına çıkarlar.

Kanada sosyal bir devlet olarak tanınsa dahi, burası insanların genelde finansal durumlarını korumak için veya amaçlarına ulaşabilmek için paralarını yatırımlara yönelttiği bir ülke. Dolayısıyla yatırım araçları bu programın önemli bir parçası. Bu dersler ile verilen eğitimler IFIC, CSC, CPH gibi sertifikaları edindirmeye yönelik. Bunların bizdeki eşdeğeri SPK’nın lisanslama sınavları gibi, Temel/İleri Düzey 1 & 2 Türev Araçlar lisansları gibi. Bankacılık sistemi nasıl işler, ürünler ve hizmetler nelerdir, nasıl çalışır, denetleme kuruluşları vs derken en ince ayrıntısına kadar bilgi edinirsiniz. Yeni birisi için oldukça değerli ancak Türkiye’den bankacılık ve ekonomi eğitimine ve altyapısına sahip birisi için tabi bir anlamda sadece bilgileri tazelemeye yarıyor.

Biraz da eksi taraflarından bahsedecek olursak, yeni üniversite mezunlarına ve profesyonel hayata henüz başlayacaklara  oldukça faydalı olabilir ancak eğitim kalitesi bir üniversite derecesine kıyasla alt kalitede bence. Çok şikayetçi değilim ancak öğrenim ücreti her ne kadar diğer okullara göre ucuz sayılsa da verdikleri eğitim kalitesine göre biraz pahalı. Yani, Word, Excel ve Powerpoint gibi temel olarak bilinen araçları kullanmayı öğrettikleri ayrı bir ders aldık. Tamamen gereksizdi bana kalırsa.

“İş ve eğitimi bir arada sürdürmek bazen zor olabiliyor”

1 dönem yaklaşık 16 hafta. Üniversitedeki gibi toplamda ama dersler bu 16 haftaya yayılmadığı için her derse kısa bir süre ayrılıyor. Haftanın 3 günü yarım gün süreyle ders yapılıyor. 8 ders gününde bir dersi bitirmiş oluyorsunuz, sonra diğeri başlıyor. Bu kadar kapsamlı bir eğitim çok kısa bir süre içerisine sıkıştırılmış. 3 sınav artı en az 2 ödeve tabi tutuluyorsunuz. Tempo bu yüzden çok yoğun, bir işte çalışırken kaliteli bir şekilde öğrenmeyi sürdürmek zor olabiliyor.

Okulun öğrenci destek birimlerinin pandemide etkili çalışmadığını düşünüyorum bu arada. Bankalar, restoranlar bile açıkken okulun tüm idari ve akademik personeli eve kapandı.Yardıma ihtiyacım olduğunda telefonlara bakan olmadı, bıraktığım sesli mesajlar bile incelenmedi, gönderdiğim bir e-maile bile 3 günden fazla sürede dönüş oldu, dönüş olduğunda da gelen mesaj ”bu tür sorular için diğer ilgili departmanımız ile iletişime geçin” türündendi. Yani, hızlı destek olan personelleri de var hak yemeyelim ama genel olarak bu anlamda memnun değildim.

Genel olarak bakarsak, fena değil. İstediğiniz yere getiriyor mu? İş bulmakta etkili mi? Çoğunlukla size kalmış. Bazı insanların aklında Co-op programında çalışacağınız yeri okulun garanti ettiği gibi bir fikir kalmış. Bu doğru değil. İşverenlerle buluşturdukları bir platform var. Co-op programına uygun olduktan sonra bu platform size açılıyor. Buradan Co-op işleri için başvuru yapıp görüşmeler yapıyorsunuz. Yeni mezunlar için güzel tabi.

Yabancı dille alakalı zorluk yaşıyor musun?

İngilizce bilgim var zorluk yaşamıyorum. İletişimde zorluk genelde kültürel farklılıklardan kaynaklanıyor. Ama şu ana kadar hiç kimsenin İngilizce’yi az bildiği, iyi anlamadığı veya iyi konuşamadığı için başka birini küçük düşürdüğünü veya dikkate almadığını görmedim. Söylemek istediğinizi hızlı ve net bir şekilde anlatamasanız da bu sizin için zaman alsa da insanlar her zaman birbirine karşı anlayışlı ve hoşgörülü. Saygısızlık yapan siz olmadığınız sürece.

Kanada’da alışamadığın bir şey var mı?

İnanılmaz bir ziyan var tüketimde. Costco, Walmart gibi perakende mağazalar daha ucuz olduğu için büyük miktarlarda gıda satılıyor ve alınıyor. Gördüğüm kadarıyla çevremde insanlar yiyeceği kadar alıp, bittiği zaman yeniden alışverişe çıkmıyor. Büyük miktarda alıp eve stoklamak fiyat olarak daha uygun. Ama bunların da tüketilmeyip bozulduğunu görüyorum. İsraf konusunda duyarlı olmaya çağırınca insanları biraz garip karşılıyorlar. Elektrik hep açık, su sürekli akıyor mesela – sebep de kedi küvete girip su içmeyi seviyormuş. Bu arada ev temizliği diye bir kültür ya hiç yok ya da çok nadir. Odamın içini ve etrafını 2 günde bir süpürdüğümü görünce ev sahibi ”zeminin ne kadar beyaz olduğuna” şaşırmıştı mesela. Kara ve soğuk havaya alıştım buna alışamadım.

Burada en çok sevdiğin şeyler neler?

Doğal alanlar çok fazla ve iyi bir şekilde bakılıp korunuyor. Nerede yaşarsanız yaşayın, şehrin gürültüsünden biraz olsun uzaklaşabileceğiniz büyük yürüyüş parkları var. Sonbahar zamanı yaprak dökümünde harika manzaralar çıkabiliyor ortaya. Bunun dışında insanların yaklaşımını seviyorum, değer gördükleri zaman bu değeri bilip iade ediyorlar. Sizden birkaç jest, yardım, destek, tavsiye gördükten sonra yakın çevrelerine dahil ediyorlar, sahipleniyorlar, siz varken mutlu oluyorlar. Cana yakın ve sıcak kanlılar. Ama ait olamıyorsunuz, görünmez bir sınır var, hissediyorsunuz. Son olarak, kültürel çeşitliliğin olması ve insanların bunu bir zenginlik olarak görmesi hoşuma gidiyor. Davranışlarda ırkçılık görmedim hiç ama bazı konuşmalarda ve düşüncelerde yer aldığını gördüm, tek tük tabii. (Çinlilerin yüklü ev yatırımları yapıp emlak piyasasını zıplatmaları, Jamaikalıların yoğun olarak bulunduğu ortamlarda suç oranının yüksek olduğu düşüncesi gibi)

Kanada’da gelecek için hedeflerin neler?

Şu anda hedeflerim hep profesyonel gelişime odaklı. Bankadaki işimi koruyup yükselmek istiyorum. Bir yol haritası çizdim kendime. Mezun olduktan sonra CSC I & II, CPH sınavlarını verip lisansları aldıktan sonra, PFSA ve FPI & FPII lisanslarını da alıp finansal planlamaya kadar ilerlemek istiyorum. Bu yoğun çalışma temposu önümüzdeki 3-4 yılı kapatıyor bu şekilde. Gerisini göreceğiz…

 

Eğer siz de Kanada’da eğitim almak istiyorsanız güvenilir bir eğitim danışmanından birebir bilgi almak ve Kanada’daki eğitim hayatınızı başlatacak ilk adımı atmak için aşağıdaki linke tıklayarak Eğitim Bilgi Formu’nu doldurabilirsiniz. Eğitim danışmanımız uygun olan ilk zamanda sizinle iletişime geçecektir.

Yorum bırak