Evcil hayvanlarımız ailemizin çok önemli bir parçası ve vazgeçilmezi. Köpeğim Leia da benim için tartışılmaz bir şekilde her şeyden önce geliyor. Nereye gitsem ne yapsam çoğunlukla onu dahil ediyorum ve bu her gittiğim yeri daha da güzelleştiriyor. İşte onu hayatıma kattığımdan beri beraber geçirdiğimiz üç yılın sonunda onunla en büyük yolculuğumuzu yaptık ve Kanada’ya geldik. Özellikle boyutundan dolayı uçağın içinde seyahat edemediğinden Leia için fazla stresli bir deneyim olmuş olsa da sağ salim gelmeyi başardık.

Bu yolculuğun ilk adımları bir sene öncesinde atılmıştı ve o zamandan bilet aldığım ana kadar kara kara düşündüm Leia nasıl gidecek diye ve hatta vazgeçtiğim anlar bile oldu ama yine de bir şekilde planımı gerçekleştirmeye karar verdim. Leia solunum sıkıntısı ve hastalığı olmayan bir köpek olduğu için içim biraz daha rahattı. Evet kapı çarpsa korkar, şimşek çaksa banyoya saklanır ama yine de bu uzun yolculuğu atlatabileceğine inanıyordum.

 

View this post on Instagram

 

A post shared by LEIA (@notaprincessleia)

Öncelikle veterinerle görüştüm ve kargoda gideceği için sakinleştirici bir uygulama yapmalı mıyız diye sordum ancak bunu önermediler. Kargo bölümünün sıcaklığı ve basıncı canlı hayvan taşındığında ona göre ayarlansa bile sıcaklık kabininki kadar yüksek olmayacağı için sakinleştirici alması durumunda vücut sıcaklığının daha da düşeceğini, bazen de solunum ve dolaşım problemleri yaşanabileceğini söyledikleri için sakinleştirici seçeneğini elemiş olduk.

Sıradaki aşama Leia için pasaport çıkarmaktı. Mikroçipi zaten önceden takılı olduğu için bu aşamayı atlıyorum. Ayrıca Leia daha önceden kısırlaştırıldığı için bu belgeyi de edinmiştim ve bu bilgi işleneceğinden sizin de edinmenizde fayda var. Karnesiyle birlikte İlçe Tarım Müdürlüğü’ne gidip mikroçipini okuttuk ve pasaportu düzenlettik.

Gidiş tarihi yaklaşıp da uçak bileti alma zamanı geldiğinde uçak biletini hemen almadık.  THY’nin sitesinden bilet rezervasyonu yaptırdım ve rezervasyon numaramla müşteri hizmetlerini arayıp tarih ve lokasyon bilgisi verip köpeğimin kargoda gideceğini ve uçağın buna uygun olup olmadığını teyit ettirdim. Köpeğin ırkını sordular (çünkü her ırk taşınamıyor) ve hemen kontrol edip evcil hayvan rezervasyonumu onayladılar. Bu rezervasyonu hızlı yapmanızda fayda var çünkü köpeğiyle seyahat edenler tahmin ettiğinizden fazla olabiliyor. Onay emailini aldıktan sonra rezervasyonumu hemen bilete çevirdim ve bu işlem de tamamlanmış oldu. Şu noktayı da belirtmeliyim ki İzmir’den seyahat ettiğimden Leia’nın uçakta aktarma yapmasını istemedim ve İstanbul’dan direkt uçuş ayarladım. İstanbul’a ulaşımı ise karayoluyla sağladım. Yoksa uçuşlar arası uzun bekleyişler ve daha çok stres yaşayacaktı.

Sağlam Bir Kafes Almalısınız!

Uçuş için sağlam bir kafes almam gerekiyordu ve bunun için pek çok yeri araştırdım. Öncelikle internetten baktım ama kargoda kırılan kafeslerle alakalı pek çok yorum okuduktan sonra yaşadığım yerde pet-shoplarda kendim bulmaya karar verdim. Uzun bir geziden sonra kafesi de aldım ve uçuş için gerekli işlemlerin çoğu tamamlanmış oldu. Kafes konusunda en önemli detay IATA onaylı olması. Bu kafesler yolculuklar için tasarlanmış ve sağlamlığı onaylanmış kafesler. Bu nedenle hiç risk almadan sağlam bir kafese yatırım yapmak önemli bana kalırsa.

Uçuş öncesine gelirsek en önemli noktalardan biri köpeğinizin hala aktif bir kuduz aşısı olması. Kanada’ya giriş yaparken göstereceğiniz belgede aşının geçerlilik tarihi yazmadığında geçerliliği bir sene olarak kabul ediliyor ama yine de mutlaka yazılmasını öneririm. İç dış parazit aşılarını da ihmal etmeyin elbette.

Uçuştan önce 48 saat içerisinde iç dış parazit aşılarını yaptırıp karnesi ve pasaportuyla beraber tekrardan İlçe Tarım Müdürlüğünün yolunu tuttuk. Burada uçuş ve ülkeye giriş çıkış için bir sağlık belgesi düzenleniyor. Bandrollü, imzalı ve kaşeli bu belgeyi almanız şart. Bu belge evcil hayvanınızla ilgili tüm bilgileri içeriyor. Türkiye’den çıkarken ve Kanada’ya geldiğinizde bu belge kontrol ediliyor. Bu belge de tamamlanınca uçuşa hazır oluyorsunuz. Bir önerim de gittiğiniz yerde veterinerlere referans olması açısından eski karneleri de yanınızda bulundurmanız. Ne olur ne olmaz.

Kafese mama ve su konmuyor…

Köpeğinizin kafesine yastık, battaniye vs. koyabilirsiniz hatta mutlaka koyun çünkü öbür türlü çok rahatsız edici bir deneyim olabilir. Ayrıca mutlaka bir çiş pedi serin ve onu sabitleyin. Biz pedi yastığına dikmiştik böylece her hareket ettiğinde bez oynamadan kalabildi. Kafese mama ve su koymak yasak ama merak etmeyin bu yemeden içmeden geçireceği tehlikeli derecede uzun bir süre değil.

Uçuş gününde sabahtan yola çıktık ve molamızda Leia’yı besledim ve gezdirdim. Uzun süre kafeste geçireceği için hareket etmek ona iyi gelir diye düşündüm. Havalimanında Leia’yı kafesin dışında tasmasıyla gezdirdim ve ağızlık takmadım ama sorun çıkartabilecek bir görevliye denk gelebilirsiniz bu yüzden yanınızda bulundurmanızı öneririm.

Havalimanında ilk olarak check-in noktasına gidip biniş kartımı aldım, daha sonra da Leia’nın check-in işlemleri için ayrılmış olan ayrı bir kontuara geçtim. Görevli gerekli işlemleri yaptıktan sonra ödeme noktasına gidip Leia’nın kargo ücretini ödedim ve görevliye ödeme kağıdını getirdikten sonra Leia’nın check-ini tamamlanmış oldu. Leia’yı teslim etmeden ona biraz su içirdim ve başka bir görevli bizi alıp aşağıya teslim noktasına götürdü. Burada kafes kontrol edildi, sağlık belgesi, pasaport gibi belgeler incelendi ve ayrılma vakti geldi. Kızımı öptüm ve kafesine yerleştirdim ve onu orada bırakıp uçağa doğru yol aldım.

 

View this post on Instagram

 

A post shared by Yaren Öner (@oneryaren)

10.5 saat süren yolculuk

10.5 saat süren upuzun bir yolculuğun ardından Toronto’ya vardık. Uçuşta dağıtılan formu doldururken canlı hayvan taşıdığınızı belirttiğiniz bir bölüm var onu işaretlemeyi unutmayın. Havalimanında büyük bagajların ve evcil hayvanların teslim edildiği ayrı bir bölüm var. Kafesi ordan teslim alıyorsunuz. Leia’yı uçuştan sonra ilk gördüğümde bolca ağlamış olduğunu fark ettim. Altına kaçırmış ve serdiğim bezi paramparça etmişti ama iyiydi. Artık oradan çıkmak için iyice sabırsızlanmıştı.

Tüm eşyalarımı ve Leia’yı alıp çıkışa ilerledim, en son kısımda pasaport ve formu kontrol edip bizi ayrı bir yere yönlendirdiler. Orada hemen Leia’nın sağlık belgesini gösterdim ve sonunda bitmişti. Bir yıldır içimizi kemiren tüm stresten kurtulup sağ salim varmıştık.

Uzun, yorucu ve stresli ama sonu bir o kadar güzel bu yolculuğu yaşayacak tüm tüylü dostların güzel bir deneyim yaşamasını diliyorum. Bol şans!

Yazar: Yaren Öner

 

View this post on Instagram

 

A post shared by LEIA (@notaprincessleia)

Yorum bırak