Korona virüs salgını, dünyada ikinci yılına yaklaşırken; Delta varyantı, Hindistan ve İngiltere’den sonra Amerika’da da baskın hale geldi. Amerika’da 3 Temmuz’dan bu yana tespit edilen vakaların yüzde 51’inin Delta varyantı olduğu açıklandı.

4. Dalga Başladı mı?

Türkiye’de, aşılama hızının vaka sayılarına oranla yavaş kaldığı, gevşeyen önlemlerin insanları “biraz fazla” rahatlattığı, maske ve mesafenin neredeyse sıfırlandığı şu günlerin ‘karanlık’ bir sonbaharın habercisi olabileceği uyarıları yapılıyor. Bazı uzmanlar, ‘4. dalga başladı’ diyor.

Salgına karşı insanların desensibilizasyon yani duyarsızlaşma içinde olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi (Çapa) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Bir kısım hala virüsü yok sayıyor. Bir kısım, ‘Ne olacaksa olsun’ kafasında. Bir kısım aşıya karşı komplo teorileri içinde. Bu bakış açılarıyla bu maç buradan zor döner! 4. dalgaya doğru hızla gidiyoruz. İnsanlar aşıyı reddettikçe yeni varyantlar türüyor. Bu yeni varyantlar; aşılı, aşısız hepimizi riske sokuyor. Yakın gelecekte aşı zorunluluğu, aşı kartı uygulamaları kaçınılmaz olur ve olmalı. 1 yıl daha kaybedecek lüksümüz yok” diyor.

Eğitime Tekrar Ara Verilmeli mi?

Türkiye, dünyada en uzun süre eğitime ara veren ülkelerden biri. 140 ülkedeki kurumlarıyla 2 milyardan fazla çocuğa hizmet veren ve 1 milyon 200 bin çocuk hekimini temsil eden Uluslararası Pediatri Kurumu’nun (IPA) Başkanı Prof. Dr. Enver Hasanoğlu ise, çocukların eğitim hayatının sekteye uğramasının sadece fiziken değil, pek çok açıdan onlara zarar verdiğini söylüyor. Pek çok uzman da bu konuda hemfikir…

Kanada’da Son Durum

Kanada’da sağlık yetkilileri, dördüncü dalga içinde olduğumuzu resmen kabul ediyor. Vakaların da, güçlü bir “yeniden canlanma” sürecine girdiğini söylüyorlar. Ülkede her gün, yeniden 1500’ün üzerinde vaka bildiriliyor. Yeni dalganın şimdilik olumlu tek yanı, vakalara oranla ölüm sayısının oldukça düşük olması. Günlük ölüm sayısı ortalaması, şu anda ülke genelinde 7.

Ontario’da da vaka sayıları son iki gündür yeniden 500’ün üzerine çıktı. Yeni vakaların çoğunluğunu eyalette de, ülke genelinde de 20-39 yaş arasındaki genç yetişkinler oluşturuyor. Alberta gibi bazı eyaletler yeniden açılma planlarını değiştirerek bir sonraki adıma geçmeyi ileri bir tarihe erteledi. Buna rağmen, Eğitim Bakanlığı velilere 2021-2022 öğretim yılında yüzyüze eğitime geçilmeye hazır olunduğu, özellikle ilk ve orta öğretimde okuyan çocukların hepsini okullarda yüz yüze eğitimde görmek için sabırsızlandıklarını anlatan bir e-posta gönderdi.

Yüz Yüze Eğitim mi, Online Eğitim mi?

Ebeveynler haklı olarak endişeli. Yeni dalga, artan sayılar, aşılanmayanları daha ağır etkilediği açıklanan varyantlar derken; çocukları okula gönderme riskini almak kolay değil. Uzun süredir okullarından uzak olan çocukların derslerinden geri kalmasından ziyade, manevi olarak da kötü etkilendiklerini ve okulun aynı zamanda “sosyal bir ihtiyaç” olduğunu bilmenin yükü de bir başka mesele…

Kanada’da yeni öğretim yılında öğrencileri, öğretmenleri ve okul çalışanlarını korumaya yönelik bir strateji kısmen de olsa belirlenmiş durumda. Okulları açmadan önce yeterli düzenlemelerin yapılması, öğretmenler başta olmak üzere çalışanların ve 12 yaş üstü öğrencilerin aşılama sürecinin tamamlanması çalışmaları, düzenli kolay ve hızlı test çalışmalarının yapılması ve tüm bu süreçlerin sağlıklı işleyebilmesi için maddi kaynak oluşturulması gibi kısımlar netleşti. Örneğin, Ontario eyaletinde uygulanacak önlemler arasında;

 – Öğrenciler ve personelin kendini günlük olarak kontrol etmesi, bir şikayeti varsa okula gelmemesi,


– 1 ila 12. Sınıflar arasındaki öğrencilerin, koridorlar ve dersler de dahil olmak üzere okulda ve okul araçlarında uygun şekilde takılmış maske kullanması (Anaokulundaki öğrencilerin kapalı alanlarda ve okul araçlarında maske takmaları teşvik ediliyor ancak zorunlu değil),


– 2021-22 öğretim yılı için, okul yönetim kurullarının havalandırma ve/veya filtrelemeyi iyileştirerek sınıflarda ve öğrenme ortamlarında hava kalitesini optimize etmeye devam etmesi, öğretim yılı başlamadan önce ve öğretim yılı sırasında denetlenmesi ve iyi çalışır durumda olmasının sağlanması,


– Mümkün olan en yüksek dereceli filtrelerin, tercihen MERV 13 filtrelerinin kullanılması ve okul yılı boyunca sık filtre değişiklikleri yapılması,
– Havalandırma sistemlerinin okul dolmadan önce ve sonra 2 saat veya daha fazla çalıştırılması,


– Servis araçlarında kapasitenin mümkün olduğu kadar azaltılması, öğrencilerin mesafe kurallarına uymalarının hatırlatılması,havalandırılması ve günde en az iki kez hijyen protokollerine uyularak temizlenmesi,


– Okul kurullarının, aşılamayı teşvik etmek için ailelere ulaşması ve yerel halk sağlığı birimleriyle birlikte çalışması gibi maddeler yer alıyor. Peki siz ne düşünüyorsunuz, sizce önlemler yeterli mi?